Yazar Vehbi Vakkasoğlu’ndan İstiklal Mücadelesi Konferansı

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Nesl-i Asım Topluluğu tarafından Çanakkale Zaferi ve İstiklal Marşının Kabulü etkinlikleri çerçevesinde, konuşmacılığını Yazar Vehbi Vakkasoğlu ve GAÜN Öğretim Görevlisi Zaim Başaslan’ın yaptığı “İstiklal Mücadelesi” konferansı gerçekleşti.

DESTANSI BİR MÜCADELE GERÇEKLEŞTİRDİK
GAÜN İnşaat Mühendisliği Konferans Salonunda düzenlenen konferansın açılışında konuşan GAÜN Genel Sekreteri Doç. Dr. Ayhan Doğan, “Kadın, erkek, genç, yaşlı, asker ve sivil yedi düvele karşı ve içimizdeki uzantılara karşı milletçe destansı bir mücadele gerçekleştirdik ve bunun adını milli mücadele koyduk. Tarih boyunca devletsiz kalmamış milletimizin, bir başka milletin ya da devletin hegemonyası altına girmek gibi bir niyeti yoktur. O gün için mücadelenin imkansız olduğunu söyleyenler vardı hatta kimileri Amerika, İngiliz ya da Fransızların hakimiyetinde olmak gibi tuhaf bir istekleri vardı ama Türk milleti ve Mustafa Kemal Atatürk düşmana karşı dik bir duruş sergiledi. Yetişecek gençlerimize alacakları tahsilin hududu ne olursa olsun onlara her şeyden önce Türkiye’nin istiklaline, kendi benliğimize ve örf adetlerimize düşman olan unsurlarla mücadelenin lüzumu öğretilmeli. Emperyalizmle mücadele günümüzde de devam ediyor. İflas etmiş bir Türkiye bugün iki yüze yakın devlet içerisinde ekonomisi güçlü olan 15. ya da 16. ülke konumunda. 2023 kuruluşun yüzüncü yılında ise dünya devletleri içerisinde 10 girmeyi hedefiyor. Bu mücadele ruhu ile umudumuz var, heyecanımız tam” şeklinde konuştu.

İSTİKLAL MÜCADELEMİZ BİTMEZ
Açılış konuşması sonrasında konuşan Yazar Vehbi Vakkasoğlu, “Gönlünüzün güzelliği ile manevi bir mıknatıs gibi kıpırdamamış gönülleri de peşinizden çeker getirirsiniz. Ahlak abidesi olmuş insanları, örnek olmuş yaşanmış hayatları yazarım. Onları severseniz onlar gibi davalı, onlar gibi vatan sevdalısı olur çoğalırsınız. Biriniz binlere denktir ve değerlidir. Bunlardan biri İstiklal Marşı’mızın Şairi Mehmet Akif Ersoy’dur. 724 şiir içerisinden benzerinin bulunamadığı modası geçmeyen bir şiir. Deneyimli birinin deyimiyle her dört kişiden beşi şairdir ama hepimizi üst üste koyun gönülleri titreten, yeni bir İstiklal Marş’ının havasını tutturamıyoruz. Neden yazamıyoruz çünkü yazanın yüreğinde gizli” dedi.

Yazar Vakkasoğlu, konuşmasının devamında Mehmet Akif’in babasının ilim aşığı dedesinin ise iman dolu bir yüreği olduğunu belirterek şunları söyledi: “Gençler ‘bir Akif babası ben olayım’ diyorsanız Temiz Tahir Efendi gibi olacaksınız. Varlığınızdan varlık verin canınızdan can katın ki Akifler Akifeler olsun buna ihtiyacımız var. Yürek işlerinde Avrupa ve Amerika’dan daha öndeyiz. Emin olun Akif dedenin yüreğini yüreğimiz yapsak dünyaya insanlık dersi veririz. Tüm düşmanlarımızı adam ederiz. Bu yüreğin altını bilimle donattığımızda bu millet kanatlanır. Bütün bu Amerika’nın Avrupa’nın alçakça düşmanlığı altında Fatih Sultan Mehmet var, İstanbul’un fethi var. Bizim İstiklal mücadelemiz bitmez. Sürekli uyanık olmak zorundayız. Bu millet istiklal üzerine kurulmuş bir gönül ile yaşayacak. Biz batı gözünde yine Osmanlıyız.”

AKİF DEDEYİ ANLAMAK İÇİN KENDİMİZE BAKMAMIZ LAZIM

“Şehit için üzülebilirsiniz ağlayabilirsiniz her şeyi yapabilirsiniz ama bir şehit yakını değilseniz bir şehidi özleyemezsiniz” diyerek salonda duygulu anlar yaşanmasına neden olan GAÜN Öğretim Görevlisi Zaim Başaslan konuşmasına dikkat çekici bir soruyla devam etti: “Aramızda şuanda hiç terörist varmı acaba? Ya da olamazmıydı? Hatta düzelteyim sorumu; aramızda hiç terörist yokmuydu? Bu sorunun önemini anlamamız gerekir. Çünkü bundan kısa bir süre öncesine kadar teröristler ya da terör destekçileri, belki sizin oturduğunuz koltuklarda, üniversitelerde, okullarda, hastanelerde, adli makamlarda, güvenlik kuvvetlerinin, adli makamların siyasetin, kısaca devletin ve hayatın her yerinde değillermiydi? Peki şimdi nerdeler? Uzaya gitmediklerine göre hala aramızdalar. Öyleyse vatan sevmenin ne olduğunu onu zaten çok iyi bilenlere değil o tadı bilmeyenlere, o ruhu taşıyamayanlara anlatmalısınız. O yüzden bugünün önemine binaen Akif dedeyi anlamaya çalışırken onun sadece şiirlerini değil dehalarını ve karakterini de örnek almamız ve vatan için ölmenin mukaddesatını sinemizde taşırken vatan için yaşamanın ne demek olduğunu da idrak etmemiz gerekiyor. Akif’in ve ecdadımızın dehasını ve öğretilerini hayatımıza nakşetmeliyiz. Dostu herkes dost edinir mesele düşmanı da dost haline getirebilmektir. Ve bunu yaparken bir olmanın gücünü asla göz ardı etmemelisiniz. Çünkü biz bir olmanın gücünü ecdadımız sayesinde defalarca gördük. Bugün de Afrin’de görüyoruz. Ben kendi adıma kısa süre önce küçük bir yardım hareketi başlattıktan sonra çığ gibi büyüyen bir milli birlik örneğine şahit oldum. Bir öğrencimin isteği üzerine Afrin’de savaşan asker bir yakınının çorap ihtiyacına destek olmak için sosyal medyada yaptığımız küçük bir paylaşım 10 günde büyüdü ve yüzlerce binlerce insanın dualarıyla bezenmiş yaklaşık 20 bin lira değerinde çorap ve iç çamaşırını götürüp ellerimizle Mehmetçiğimize teslim edip orada omuzlarına omuz verdik. Selam götürdük selam getirdik. Şimdi inşallah, yakın zamanda bir olmanın gücünü tekrar göstermek ve Mehmetçiğimizin yanında olduğumuzu onlara hissettirmek için, “1 Olmak İçin Afrin” sloganıyla bir Türk lirasıyla herkesin katılabileceği bir kampanya başlatacak ve bölgedeki komutanlarımızla devam eden irtibatımız dahilinde askerlerimizin en acil ihtiyaçları ne ise onu alarak götürüp teslim edecek ve moral vereceğiz.”

Afrin sınır Jandarma ve Polis Özel Harekat Birlikleri’ne yaptıkları yardımın ardından dönüşte bölgede savaşmakta bir kobra aracının üzerinde yer alan Türk Bayrağı’nı sökerek getirmesinin hikayesini anlatan ve ardından göğsünde sakladığı bayrağı salonda açan Öğr. Gör. Zaim Başaslan akabinde kendi yazdığı bir şiiri seslendirdi. Şiirinin sonunda yer alan ve vatan hainlerine yönelik “Sen gidersen ihanet götürürsün, biz kelime-i şehadet getiririz, son nefeste “vatan sağolsun” der, bir ölür bin diriliriz!” dizeleriyle uzun süre alkış alan Öğr. Gör. Başaslan konuşmasını bölgede şehit olmuş bir askerin silah arkadaşına önceden teslim ettiği mektubu okuyarak bitirdi.

Konferans sonunda Genel Sekreter Doç. Dr. Ayhan Doğan tarafından Yazar Vehbi Vakkasoğlu ve Öğretim Görevlisi Zaim Başaslan’a plaket takdim edilirken konukların Öğretim Görevlisi Zaim Başaslan’ın Afrin’den getirdiği bayrağa tek sarılarak öpüp başlarına koydukları ve fotoğraf çektirdikleri kareler duygulu anlar yaşanmasına neden oldu.