Gaziantep Üniversitesi Senatosundan Kınama

Gaziantep Üniversitesi Senatosunun 23.12.2011 tarih ve 21 nolu toplantısında alınan karar aşağıda açıklanmıştır.

ERMENİ İDDİALARININ REDDİNİ SUÇ SAYAN YASA TEKLİFİNİ KABUL EDEN FRANSA MECLİSİNİN KINANMASI  HAKKINDAKİ KAMUOYU DUYURUSU

 1789 yılında meydana gelen Fransız ihtilali insanlık tarihi açısından bir milad kabul edilir. Bu vesileyle Fransa,  insan hak ve hürriyetlerinin, ifade özgürlüğünün beşiği olarak düşünülür.   Fransa da Aydınlanma adeta entelektüeller topluğunun öncülüğünde gerçekleşen bir süreci ifade eder. J.J.Rousseau Montesqueiu, Diderot, D’Alembert, Helvetius, Condillac, Voltaire sadece aklımıza gelen ilk isimlerdir. Bu düşünürler için devlet biricik meşruiyetini yurttaşlarının iyiliği ve mutluluğu için çalışmak ve onların özgürlüğünü tesis etmekle sağlayabilir. Düşünce özgürlüğü her bireyin sahip olması gereken temel bir haktır ve bireysel özgürlük olmadan evrenin gizemini çözmek ve hiyerarşik yapılara son vermek mümkün değildir.

Her türlü baskıcı yönetim ve insan özgürlüğüne sınır çekme girişimi, insan aklına hâkim olma teşebbüsü anlamına gelir ki, bir Fransız aydınlanmacısı için en fazla mücadele verilmesi gereken durum da  tam olarak budur. Fransız aydınlanmacıları için kısıtlamanın yokluğu temel ve geçerli bir ilke iken, özgürlüğün her türüne de mutlak bir inanç gerekir.

Tarihi Fransız Ulusal Meclisi’nde yazma gayretleri Fransa’nın siyasi bir kararıdır. Fransız tarihçiler, tarihi olaylar hakkında yasa çıkarmayı adet edinen meclislerine karşı isyan etmiş ve şu açıklamayı yapmıştı: “Tarih bir din değildir. Tarihçi hiçbir dogmayı, yasağı ve tabuyu kabul etmez. Tarih, gündemin tutsağı değildir. Tarihçi, geçmişteki olaylara bugünün duyarlılıklarını sokmaz ve günümüzdeki ideolojik kalıpları geçmişe uygulamaz. Tarih, hukuki bir nesne değildir. Özgür bir devlette, tarihi gerçekleri tanımlamak ne meclise ne de hukuk yetkililerine aittir. Devletin politikası, tarihin politikası değildir.”

 22 Aralık 2011 tarihli Fransız Parlamentosunun “Türkler Ermenilere soykırım yapmamıştır” demeyi suç kabul edilip bu suçu işleyeni, yani düşüncesini ifade eden bireyleri  hapis ve para cezasına çarptırma kararı alması Fransa devletinde bir akıl tutulması olduğunu göstermektedir. Üniversite olarak  Fransa’nın  bu karardan bir an önce vazgeçip bu insanlık ayıbından geri dönmesi bilim, ahlak ve insan hakları adına en büyük beklentimizdir. Bu vesileyle Fransa üniversitelerini ve aydınlarını kendi yöneticilerini aydınlanma tarihleriyle aydınlatmaya ve bu akıl tutulmasından onları uyandırmaya davet ediyor bu insanlık ayıbından dolayı kararı alan Fransa parlamentosunu şiddetle kınıyoruz….