Üniversitemiz Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinde Canlıdan Canlıya Karaciğer Nakli Gerçekleştirildi (Görüntülü)

Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Organ Nakil Biriminde canlıdan canlıya karaciğer nakli gerçekleştirildi. 3 Yıl önce Wilson tanısı konulan Seyfettin Arslan’a, Mustafa Arslan’dan alınan karaciğer başarılı bir operasyonla nakledildi.

Konuyla ilgili olarak Üniversitemiz Organ Nakil Biriminde gerçekleştirilen basın toplantısına; Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Levent Elbeyli, Genel Cerrahi Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Avni Gökalp, Genel Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Merkez Sorumlusu Doç. Dr. Sacit Çoban, Genel Cerrahi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fahrettin Yıldız ve Pediatri Gastroentroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şamil Hızlı katıldı.

Toplantının açılışında konuşan Prof. Dr. Levent Elbeyli, Organ bağışının önemine vurgu yaparak, canlıdan canlıya ve kadavradan gerçekleşen nakillerde kamuoyunun desteğine ihtiyaç olunduğunu söyledi.

Prof. Dr. Levent Elbeyli, “Yakın zamanda gerek bölgede gerekse Irak ve Suriye olmak üzere gelecekte de buna ihtiyaç duyulacağını biliyoruz. Bunun içinde hazırız. Ekibimiz gerçekten büyük bir gayretle birçok organ nakline imza atıyor. Hastanemiz sadece Gaziantep’in değil bölgenin önemli bir hizmet sürecini yürütüyor” diyerek, organ nakli konusunda gerekli duyarlılığın gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Organ Nakil Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Sacit Çoban, Türkiye’de birçok organ nakil merkezinin bulunduğunu ancak canlıdan karaciğer nakli yapan merkez sayısının daha az olduğunu söyledi.

Yapılan bu organ naklinin Türkiye’de çok nadir olduğunu ifade eden Doç. Dr. Sacit Çoban, “Hastamızın kuzeninin eşi karaciğer bağışında bulunabileceğini söyledi. Bizde bir hafta içinde hazırlıkları tamamlayarak ameliyata başladık. Kendisi çok yüksek bir fedakarlık gösterdi. Bizde bu olay karşısında çok şaşırdık. Sonuç olarak bugün ameliyatın altıncı günündeyiz ve her ikisinin de sağlık durumu gayet iyi. Zaten organını bağışlayan Mustafa Arslan’ı bugün taburcu edeceğiz” diye konuştu.

Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Avni Gökalp ise organ nakli konusunda vatandaşların daha duyarlı olması gerektiğini hatırlatarak, “Vatandaşlarımızdan organ bağışı bekliyoruz. Ekip olarak her konuda hazırız. İnsanları sağlığına kavuşturmak için elimizden gelen bütün gayreti göstermeye çalışıyoruz. Ancak vatandaşlarımızın bu konuda daha duyarlı olmasını bekliyoruz” diye konuştu.

Nakil yapılan Seyfettin Arslan hakkında bilgi veren Doç Dr. Şamil Hızlı, “Hastamız 3 yıldır karaciğer nakli bekliyordu. Karaciğer fonksiyon bozukluğu eğer erken dönemde tespit edilebilirse tanı alma şansımız olabiliyor. Bu hastamızda maalesef geç tanı alınmış. Sonuç olarak organ bağışı konusunda vericinin akrabalık düzeyi yakın olmasa da bunu bağışlaması büyük bir olay. Karaciğerini bağışlayan Mustafa Arslan’ın bir kahraman olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Çünkü hastamız durumunun farkına varınca bize geldi ve bizde hastanın durumunun kötüye gittiğini anlattık. Mustafa Arslan karaciğerini bağışlayarak hastamızın ömrüne ömür kattı” diyerek, bağış olmasaydı kısa bir süre sonra belki hastamızı kaybedecektik şeklinde konuştu.

Karaciğer bulunduğu için çok mutlu olduğunu belirten Seyfettin Arslan, 3 yıldan bu yana insani ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiğini hatta istediği yiyecekleri yiyemediğini, bundan sonra rahatlıkla yiyebileceğini söyledi.

Hiç umudunu yitirmediğini vurgulayan Sayfettin Arslan, hayata 4 kolla tutunmaya çalıştığını vurguladı. Arslan, “Hep bir nakil bekledim. Sonunda Mustafa abi verdi. Gerçekten teşekkür ederim kendisine. Her şeyi yendim” dedi.

Ailesinin bağış için kan grubu uyuşmazlığı olduğunu öğrendiğinde çok üzüldüğünü söyleyen Mustafa Arslan, “Organ nakil ameliyatları büyük bir ameliyat ama insanların korktuğu kadar da değil. Aylarca yatağa düşeceğiniz bir durum değil. Amacım organ nakliyle Seyfettin’in hayatının kurtulmasıydı. Onun durumu her geçen gün kötüye gidiyordu ve hatta Allah korusun ölebileceği bile söyleniyordu. Bunun için ben karaciğerimi bağışladım ve çok mutluyum. Belki ilerde bir daha karaciğerini verir misin? diye sorsalar yine verebilirim” diye konuştu.