“Dans, doğal toplumların bir kısmında ibadet olarak yer almıştır”

272-turker-eroglu-1.JPGGaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı tarafından, Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda “Türk Halk Müziği Dansları Antropolojisi” konulu konferans düzenlendi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Türker Eroğlu, Gaziantep’te kültür sanat etkinlikleri düzenlenmesinde duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Türkiye’de bilim ve sanatın ucuz olduğunu belirten Eroğlu, “Bir doktora gittiğinizde mutlaka vizite ücreti verirsiniz. Ya da avukata gidip bir soru sorduğunuzda bile danışmanlık parası verirsiniz. Ama bir halk bilimciye gidip, ondan bilgiler almak istediğinizde o size her şeyi anlatır ve bir ücret beklemez. Zaten sizde ona herhangi bir ücret vermeyi düşünmezsiniz” şeklinde konuştu.

İnsanda içgüdüsel olarak mevcut bulunan temeli din ve büyü ile ilgili bazı töre ve törenlere dayanan toplumların kültür yapılarına göre insanların yaptıkları ritmik hareketleri oyun diye tanımlayan Eroğlu, dansların ise salon ve halk dansları olmak üzere iki çeşit olduğunu söyledi.

272-genel.JPGEroğlu, “Orijini itibariyle bütün çağ ve ülkelerde duyguların coşku ve heyecanla ritmik bir şekilde çalgılı veya çalgısız yapılan hareketler dansı ifade eder. Danslar yapılış şekilleri itibariyle uzun yıllar boyunca hep ilgi çekmiştir. Dans söz konusu olduğu zaman, insanların hemen hemen bütün organları koordinasyonlu bir şekilde çalışır. Beyin de bu çalışmaya duygu katınca ortaya mükemmel bir şey çıkar. Dans hayatın önemli bir parçası olup, fiziksel bir aktivite olarak insanlara katkı sağlar, rahatlık hissi verir. Hatta dans, doğal toplumların bir kısmında ibadet olarak yer almıştır” ifadesinde bulundu.

Dansın insanları hayata bağladığını söyleyen Eroğlu, insanların dansla birlikte hayata bakış açılarının değişebileceğini kaydetti. Eroğlu, “Dans sosyal bakımdan her ne kadar bir yarış ve sınav olma özelliği taşısa da, dansçının sınanma, beğenme, beğenilme, beğendirme gibi düşünceleri vardır. İnsanlar, dans yoluyla iletişim kurmaktadır”  diye konuştu.

Eroğlu, “Bir toplumda yer alan türdeş ve türdeş olmayan alt gruplar arasındaki dostluğun güçlenmesi ile toplum birliğini pekiştirmeye hizmet etmektedir. Grup danslarında, dansçı grup arkadaşlarıyla sıcak bir ilişki içerisine girmekte, gizli ve açık bağlarla birleşmektedir. Böylece dansçılar arasında bir dostluk meydana gelmiş olur” şeklinde konuştu.