“Şizofreni Tedavi Edilebilen Bir Hastalıktır”

abdurrahman-altindag.jpgGaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Altındağ, şizofreni hastalığının gerçek nedenlerinin tam olarak bilinmemesine rağmen, hastalık riskini artıran çok sayıda etken olduğunu söyledi. Tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayan Altındağ, bu konuda hasta yakınlarına pek çok görev düştüğünü kaydetti.

Şizofreniyi; kişinin duygularını kontrol edebilmesini, iletişim kurma yeteneklerini ve gerçeği anlamasını etkileyen bir hastalık olarak tanımlayan Doç. Dr. Altındağ, şizofreni hastalarında, düşünme, algılama ve duygulanım açısından bozukluklar olduğunu ve hayal dünyasında yaşadıklarını ifade etti.

“Kişi kendisinin özel bir güce sahip olduğuna, düşünce ve davranışlarının dışardan gelen başka güçlerle kontrol edildiğine veya doğa olaylarını kontrol ettiğine inanabilir” diyen Altındağ, “Sanrılar, varsanılar, davranış ve düşünce bozuklukları gibi pozitif belirtilerin yanı sıra; düşüncenin fakirleşmesi, duygu ifadesinde donukluk, toplumdan geri çekilme, enerji ve istenç kaybı gibi negatif belirtiler de görülebilir” şeklinde konuştu.

Hastalığa belirtilerle tanı koyduklarını açıklayan Altındağ, “Şizofreninin görülme olasılığı yüzde 1 olup, her iki cinste de görülme oranı aşağı yukarı aynıdır. Hastalığın başlangıç yaşı erkeklerde 21 – 26 iken, kadınlarda 25 – 32 yaşları arasındadır. Şizofreni, ağır yeti kaybına neden olduğu, sık görüldüğü ve hastalıkla mücadele edilebileceği için halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmekte. Ayrıca şizofreni hastasının akrabaları, hastalık açısından başkalarına göre daha fazla risk altındadır. Yakın akrabanın şizofreni olması kişi için hastalık riskini 10 kat arttırmaktadır” diye konuştu.

Kalıtım dışında kalan pek çok neden olduğunu söyleyen Altındağ, “Hastalık, beynin gelişimi sırasında yaşanan bir sorun veya patolojik bir duruma bağlanmaktadır. Bu görüşe göre şizofreni hastalarının beyin gelişiminde bir problem vardır. Özellikle gebelik ve doğum komplikasyonlarının şizofreni riskini 23 kat arttırdığı saptanmıştır. Annenin hamileyken geçirdiği hastalıklar da önemlidir. Beynin yapısal görüntülenmesi sonucunda bazı hastalarda beyinde birtakım yapısal değişiklikler saptanmışsa da her hastada görülmeyebilir” ifadesinde bulundu

Tedavisinde esas olarak ilaç kullanıldığını belirten Altındağ, ilaca ek olarak psikososyal tedavilerin de kullanılabileceğini kaydetti. Altındağ, “Şizofreni tedavisi olan bir hastalıktır. Psikososyal bu müdahaleler içinde psikolojik veya toplumsal yönetim, strateji ve teknikleri ile bilişsel yetersizlik ve diğer sorunları azaltarak ya da yok ederek, hastanın toplumla yeniden kaynaşması sağlanabilir. Burada diğer önemli nokta ise, hastanın ve yakınlarının hastalık konusunda yeterli düzeyde bilgilendirilmesidir. İlaçlarla birlikte uygulandığında, tek başına ilaç kullanımına göre daha iyi sonuç elde edilebilir” şeklinde konuştu.