Üniversitemizde “Zeugma ve Mozaikleri” Konulu Konferans Düzenlendi

Gaziantep Üniversitesi Kültür Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Arkeoloji Müzeler ve Yerel Tarih Topluluğuna üye öğrenciler tarafından Fen – Edebiyat Fakültesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonunda, Topluluk Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Rıfat Ergeç’in konuşmacı olarak katıldığı “Zeugma ve Mozaikleri” konulu  konferans düzenlendi.

Zeugma’nın Gaziantep’in Nizip ilçesinin doğusunda bulunan Belkıs adıyla anılan bir köy olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Ergeç, 1970’lere kadar yeri bilinmeyen ancak ismi bilinen bir antik kent olduğunu söyledi. Ergeç, eski kayıtlarda Zeugma diye bilindiğinin ancak yerinin neresi olduğunun bilinmediğini ifade etti.

Yrd. Doç. Dr. Ergeç, “İlk defa bir doktora teziyle 1972’de gündeme geldi. Yine o olup olmadığı belli değildi. İnsanlar buradan kaçak kazı yaparak eski eser çıkarıp satıyorlardı. Gaziantep Müzesi 1987 yılında iki tane mezar kazısı yapmıştı. Roma heykelleri çıkmıştı. 1989’da ben müze müdürü olarak burada göreve başladığımda hiçbir şey görünmüyordu. Sonra bir ihbar üzerine kazılara başladık. Bunun sonuncunda da şimdi Gaziantep Mozaik Müzesindeki eserleri ortaya çıkardık” şeklinde konuştu.

“Zeugma, Mezopotamya’dan gelenler için adeta Anadolu’nun giriş kapısıdır” diye konuşan Yrd. Doç. Dr. Ergeç, “Zeugma, Fırat’ın tarih boyunca geçilebilen birkaç noktasında birisi. Bu nedenle Zeugma çok önemli. Zeugma geçit yeri, köprübaşı anlamlarına geliyor. Büyük İskender’in komutanlarından birisi buraya geldiğinde buranın önemini anlayınca burada mevcut olan şehri büyütüp, genişleterek bir şehir kurguluyor” ifadesinde bulundu.

Zeugma’nın önemine değinen Ergeç, “Bu kent 11’inci yüzyılda terk edilmiş. Aradan zamanlar geçmiş. 300 yıl kadar önce Horasan’dan, Orta Asya’dan gelen Türk boyları buraya yerleştiklerinde hiç karşılaşmadıkları bir mimariyle karşılaşıyorlar. Büyük binaların olduğu çok ihtişamlı bir kent olarak anlatılıyor. İlk karşılaştıkları antik şehir burası. Zaten daha doğuda düzgün bir antik şehir yok. Olsa olsa burası Belkıs’ın şehridir diyorlar. Bu nedenle Belkıs Harabeleri olarak kalıyor” şeklinde konuştu.