Gaziantep Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Rüstem YANAR tarafından, Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezi’nde, “Ekonomik Büyüme ve Verimlilik” konulu Konferans düzenlendi.
Yrd. Doç. Dr. Rüstem Yanar, herhangi bir ülkenin büyüme ve gelişme performansını ölçmekte kullanılan en temel göstergesinin verimlilik olduğunu söyledi.
Yanar, “Genel Anlamı ile verimlilik toplam hasılanın üretim faktörlerinden birine veya faktörün toplamına oranı olarak tanımlanabilir. Türkiye ekonomisinde büyüme ve verimlilik arasındaki ilişki çok güçlü olduğu söylemez. 1970-2008 arası GSYİH büyüme oranları ve işgücü ve sermaye verimliliğindeki büyüme rakamları karşılaştırıldığında büyümenin kaynağının büyük ölçüde verimlilik olmadığı görülür. Birçok gelişmiş ülkede büyümeyi sağlayan unsur verimlilik artışları ilen, Türkiye’de büyümenin temel belirleyicisi işgücü ve sermaye miktarındaki artışlardır. 2001 sonrası Türkiye ekonomisi OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında yüksek büyüme hızı ile ilk sırayı almaktadır. Ancak ABD’de bir işçinin günlük verimi ile kıyaslandığında, Türkiye’deki işçinin yüzde 80 oranında daha düşük üretim gerçekleştirdiği saptanmıştır. Ayrıca Türkiye bir işgücü saat başına çıktı miktarının değeri 12 dolarla OECD ülkeleri arasında en son sıradadır. Bu rakam İrlanda’da 40 dolar, Norveç’te 75 dolar seviyelerindedir. Toplam faktör verimliliği açısından Türkiye’de 1980 sonrası İhracat tabanlı büyüme politikası çerçevesinde dışa açılması nedeni ile İmalat sanayinde verimlilikte sürekli bir artış yaşanmış, ancak diğer sektörlere bu ölçüde yansımamıştır” ifadesinde bulundu.
Türkiye, diğer ülkelerle kıyaslandığında hem emek hem de sermaye verimliliği düşük düzeyde olduğunu söyleyen Yanar, “1980 sonrasında dışa açılma sürecinde imalat sanayiinde verimlilik artışı gözlense de bu artış yeterli düzeyde değildir. Verimlilik Artışı ekonominin geneline yansıtılmalıdır” diye konuştu.
“Belirsizlikler verimlilik düzeyini etkileyen önemli bir faktördür” diyen Yanar, “Politik ve ekonomik belirsizlikler uzun vadeli planların yapılmasını engellemekte ve kaynakların verimsiz kullanılmasına yol açmaktadır. Verimliliğin arttırılabilmesi için Ar-ge çalışmalarının arttırılarak teknolojik gelişmeye imkân sağlanması teknolojinin kullanımın yaygınlaşması ve “Beşeri sermaye”nin arttırılmasına yönelik olarak eğitime önem verilmesi, Çalışma ortamlarının iyileştirilmesi açısından hem mikro hem de makro bazlı yönetim anlayışının rasyonelleşmesi, kurumsal düzenlemelerin yapılarak “sosyal sermaye”nin arttırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.