Üniversitemizde “Geleceğin Mühendisleri: Çevre Bilinci” Konulu Panel Düzenlendi

gelecegin-muhendisleri-prof_dr_ali_riza_tekin.JPGGaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğrencilerine yönelik, Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda, “Geleceğin Mühendisleri: Çevre Bilinci” konulu panel düzenlendi.

Panele konuşmacı olarak katılan Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Tekin, “Küresel ısınmayla ilgili elektromanyetik dalgaların, çok kısa bir aralıkta olduğunu görüyoruz. Görünür ışınların sadece 0,4 – 0,76 mikrometre arasında olduğunu biliyoruz. Bu ışınlar bizim gözümüzün güneşle olumlu olduğunu gösteren ışınlardır. Bu ışınlar, bütün elektromanyetik dalgalara da verilebilir. Fakat verilmiyor bunun da nedeni bu ışınları gözümüzün görmesidir” şeklinde konuştu.  

Isıl radyasyonun biraz daha kızıl ötesi radyasyon olduğunu ifade eden Tekin, bu ışınların güneş tarafından dünyamıza gönderildiğini söyledi.

gelecegin-muhendisleri-konuklar.JPGTekin, “Bazı maddelere şeffaf derken, bazılarına opak diyoruz. Opak dediğimiz şey, belirli bir dalga boyunu ya da belirli bir ışın aralığını geçirmeyen tutan maddelerdir. Geçirgen, şeffaf olanlar o madde tarafından, çok az bir etkileşimle onun geçmesine engel olmayan maddelerdir. Cam, görünür ışığı geçiriyor fakat kızıl ötesi ışınları geçirmiyor. Karın beyaz görünme sebebi görünür ışınların hepsi yansıtmasından kaynaklanıyor. Kırmızıyı, sarıyı, maviyi bütün renkleri yansıtınca bütün bunların birleşimi beyaz ışık oluyor” diye konuştu.

Doğal olayların ışığın dalga boyuna ayarlanmış bir şekilde olduğunu vurgulayan Tekin, dünyanın atmosferinde bulunan gazların sadece oksijen ve azottan ibaret olması durumunda bu gazların güneş ışınlarıyla etkileşime girmeyeceğini kaydetti.
Tekin, “Görünen ışınların dalga boyuyla oksijenle azotun dalga boyları birbiriyle uyumludur. Karşılaştırmalı olarak birbirlerine çok yakındır. Dolayısıyla bunlar sadece saçılma dediğimiz bir olaya neden oluyor. Saçılma, gökyüzünün rengini belirleyen bir unsurdur. Oksijen ve azota denk geldiği zaman görünen ışın saçılıyor. Dolayısıyla büyük dalgaların hepsi saçılıyor. Geriye sadece mavi kalıyor. Bu nedenle bizim gökyüzümüz mavi oluyor. Bu olay tamamen oksijenle azotun moleküler büyüklüğünden kaynaklanıyor” ifadesinde bulundu.

Panelin sonrasında çevre bilinciyle ilgili, “Yuva” adlı bir belgesel gösterildi.