Gaziantep Üniversitesi ile Avrupa Birliği ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı tarafından düzenlenen “2009 Erasmus Güz Toplantısı” Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezi’nde başladı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Yükseköğretim Kurulu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Berrak Kurtuluş, Bolanya sürecinin Avrupa Yükseköğretim sistemlerinin birbiriyle ilişkilendirilmesi ve Avrupa yükseköğretim alanı yaratmaya yönelik bir süreç olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Kurtuluş, “Bu süreç içerisinde yer alan üniversiteler tarafından verilen derece, diplomanın bu alan içerisinde sorunsuzca tanınması, mezunların alan içerisinde kolayca iş bulmalarının sağlanması, öğrenci ve öğretim üyeliği hareketliliğinin gerçekleştirilmesi ve böylece üniversitelerin rekabet gücünün arttırılması amacını taşımaktadır. Bu amaçlardan hareketliliğin sağlanması yönünde harekete geçirilen Erasmus programına Türk üniversiteleri yoğun ilgi göstermiş ve Türkiye’de 2004 – 2005 akademik yılından itibaren bu programlar başlatılmış ve yerleşmiş bir duruma gelmiştir” şeklinde konuştu.
Üniversitelerin ışıyan, ışıldayan yerler olması gerektiğini söyleyen Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, “Üniversiteler referans noktası, topluma öncülük eden dinamiklerin en önde gelenidir. Aklın ve bilimin kurumsal olarak kullanıldığı en önemli kurumdur. Üniversitelerin mutlaka toplumun değişimine öncülük edecek, her alanda katma değer üretecek bir yer olduğunun bilincinde olmak zorundayız. Kapalı duvarlar arasında yaşayan bir üniversite değil, toplumla bütünleşmiş bir üniversite olmak zorundayız” diyerek, göreve geldiğim günden bu yana bu vizyonu arkadaşlarımla paylaşarak, bu toplumla bu ilişkiyi kurmaya çalışıyoruz şeklinde konuştu.
AB eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanı Dr. Fatih Hasdemir, yurt dışından gelen ve gönderdiğimiz öğrenciler arasında bir dengesizlik olduğunu söyledi. Hasdemir, “Erasmus programında önderdiğimiz öğrencilerin çok daha altında öğrenci alabiliyoruz. Bu yönde daha fazla gayret edilmesi gerekir. Yine staj konusunda sıkıntılarımız var. Üniversitelerin sanayi kuruluşlarıyla çok daha yakından çalışmaları, işbirlikleri oluşturmaları staj programlarının geleceği açısından çok önemli görüyoruz” ifadesinde bulundu.
Gaziantep Üniversitesi Erasmus Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Kanoğlu, Erasmus programını tanımlayarak, üniversiteler, çağ dışı yasakların değil, fikir, vicdan ve ifade özgürlüğünün sonuna kadar yaşandığı yerlerdir anlayışının ilk elden tecrübe edilip, zihinlerde dal budak sarması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Kanoğlu, “Öğretim elemanları ve üniversite personelinin kendilerini değerlendirme ve Avrupa’daki meslektaşlarıyla karşılaştırma imkanının sağlanmasıdır. Erasmus, Türkiye’nin Avrupa Birliğine entegrasyonunda en başarılı olduğu projenin adıdır. Üç yanı denizlerle, dört yanı düşmanlarla çevrili ülkeden barış ve sevgi köprüleri atılan, en dikkat çeken sembollerden biridir. Eğer maddi bir vücut giyilseydi Nobel barış ödülünü alacak programın adıdır” diye konuştu.
