Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Oditoryumu’nda, “Hemşirelik Haftası” etkinlikleri kapsamında, Başhemşire Yardımcısı Eda Yavuzkurt tarafından “İnovasyon” adlı konferans verildi.
Globalleşmenin etkisi ile tüm mal ve hizmetlerin fazlalığının söz konusu olduğunu söyleyen Yavuzkurt, piyasalarda rekabetin arttığını ve karlılığın düşüp, vadelerin uzadığını kaydetti.
Kendinden büyüklerle mücadele etmek için daha fazla üretmek daha fazla satmak gerektiğini vurgulayan Yavuzkurt, mücadelenin ancak bu şekilde kazanılabileceğini ifade etti.
Yavuzkurt, “İnovasyon yenilik, buluş, farklı olmak ve bu farlılığı yaratmak anlamlarına gelir. Ama burada yenilikten kastedilen, sadece teknolojik yenilik değildir. Yönetimsel, üretimsel ve pazarlama alanlarında da mutlaka yenilik yapılmalıdır. Aslında inovasyon sadece işadamlarını değil, en küçük işletmelerden ülke ekonomilerine kadar herkesi ve herkesimi ilgilendiren bir konudur” diye konuştu.
Avrupa Birliği’nin, inovasyon politikaları konusunda bildiriler yayınladığına dikkat çeken Yavuzkurt, “İnovasyonu bir tercih değil hayatta kalmak için şarttır. Benzerlikten kaçıp farklılık yoluna başvuranlar kazanıyor. Eğer farklılık ve değişime açık değilsek başkalarının peşinden gitmeye mahkûm oluruz. Şöyle bir etrafımıza baktığımız zaman, benzerlik hat safhada. İnternetinde yaygın olması ile insanlar çok seçici davranıyor. İşte bu bağlamda farklı olan kazanıyor. Örneğin dünyadaki ilk arama motoru olan Google; iki üniversite öğrencisinin düşünerek hayata geçirdiği değişik bir buluş” ifadesinde bulundu.
“Bir ülkenin kalkınması için emek ve sermayeden çok daha önemli olan yeniliğe ihtiyacımız var” diyen Yavuzkurt, “Yenilikçi Fikirlerin ülke kalkınmasındaki yerinin en iyi örneğini Amerika Birleşik Devletleri’nde görebiliriz. 1950’li yıllardan beri kaçınılmaz büyümesi yeni fikirler inovasyon sayesindedir. Bilgisayarın icadından tutun elyaf yorganlara, fastfood yiyeceklere kadar birçok örneği mevcut. İçinde yaşadığımız çağ bilgi çağı; bilgiye açız, yeni fikirlere, inovasyonlara ihtiyacımız var. Fakat maalesef bilgiye teğet geçiyor; hayatımızı borsa, sayısal loto, tahminler, döviz kurları ya da hangi parti, hangi siyasetçi gibi gündemlerle dolduruyoruz” şeklinde konuştu.
Bir şeyleri yapabilmek için öncelikle inanmamız gerektiğini belirten Yavuzkurt, “Hayatımıza yön çizmeli, benzerliği ölüm kabul etmeli, inovasyon fikirler üretmekle bir adım atmalıyız. Büyümenin ve zenginliğin kaynağının yeni fikirler olduğunu idrak etmeye başladığımız zaman yeni fikirler üzerinde düşünmeye başlayabiliriz” diye konuştu.