Baharın müjdecisi: Nevruz

kapak.JPGGaziantep Üniversitesi Ömer Asım Aksoy Konferans Salonu’nda, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Arş. Gör. Yüksel Babanınoğlu tarafından “Nevruz: Bahar Bayramı” adlı konferans verildi.

Kuzey yarımkürede gece ile gündüzün eşitlendiği, tabiatın canlanışa geçtiği, astrolojik anlamda güneşin koç burcuna girdiği 21 Mart tarihinde kutlanan Nevruz’un, Farsça “yeni gün” anlamına geldiğini söyleyen Babanınoğlu, “İlk kez Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lugati’t-Türk adlı eserinde “yengi kün” yani yeni gün olarak geçmiş ve Bedhrem (Bayram) diye nitelendirilmiştir. Türk toplulukları arasında Nevruz Bayramı çeşitli ağız farklılıklarıyla ifade edilmiştir. Bu söyleniş farklılıklarına rağmen tarih boyunca Türk dünyasında aynı amaç ve benzer törenlerle kutlanmıştır. Türk kültür tarihinde önemli bir yere sahip olan Nevruz, Şubat sonu Mart başı gibi açan Nevruz (Kardelen) çiçeğine de isim kaynağı olmuştur” diye konuştu.

img_8248-copy.jpgBabanınoğlu, “Tarih boyunca gerek Türk dünyasında, gerekse önasya toplumlarındaki nevruz kutlamalarında anlamları farklı da olsa bazı ortak gelenekler göze çarpmaktadır. Bu ortak geleneklerden biri de Nevruz ateşidir. İran’da Nevruz kutlamalarında yakılan ateş tapınmanın objesi olarak kutsal sayılmıştır. Türk kültüründe ise, ateş temizlenme ve arınma amacı olmuştur. Nevruz kutlamalarında sık sık görülen ateş atlama geleneğinin kötülükleri ve hastalıkları kovduğuna inanılmıştır. Eski Türk devletlerinde Kaanların yanına gelen yabancı elçiler, kötü ruhlardan arınmak için iki ateş arasından geçirilmiştir. Bunların yanında ateş Altay Türklerindeki bir efsaneye göre Tanrı Ülgen tarafından insanlara armağan edildiği için ateş kutsal sayılmıştır” dedi.

Nevruz’da kırlara çıkmak, toplu olarak yemekler yenilmesi, hediyeleşmelerin de bu geleneklerden birkaçı olduğunu söyleyen Babanınoğlu, “İlgi çekici olarak düşündüğümüz diğer bir gelenek de geleceğe yönelik olarak tahminlerde bulunulması yani fal açılmasıdır. Bu fal yöntemlerinden bazıları şunlardır: kader çizgisi, kilit açmak, nişanlı görmek, kapı dinlemek, suya atılan cisimlerin yorumlanmasıdır” diye konuştu.

img_8252-copy.JPG“Nevruz sosyo-kültürel bir ihtiyaç olarak birçok toplum tarafından tarih boyunca belli zamanlarda benzer bayramlar ve törenlerle kutlanmıştır. Çünkü bu bayramların toplum hayatında bütünleştirici fonksiyonları olmuştur” diyen Babanınoğlu sözlerini “Baharın gelişiyle hem doğa hem de insanların iç dünyası yenilendiği için Nevruz yenilenme bayramı olmuştur. Nevruz eşitlik bayramı olmuştur. Eski zamanlarda halkın arasına karıştığı, zengin ile fakirin beraber yatıp kalktığı bir bayram olmuştur. Her şeyden önemlisi insanların dostluk bağlarını kuvvetlendirdiği bir bayramdır. Nevruzun bahar bayramı olduğunu unutmamalı, bu bayrama sahip çıkmalıyız. Bu bayramın birlik-beraberlik, barış ve huzur getirmesini diliyorum” şeklinde konuştu.